9 Nisan 2012 Pazartesi

BU ONLARIN SUÇU DEĞİL

ENGEL TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ


ENGEL TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ PDFYazdıre-Posta
Administrator tarafından yazıldı
Cumartesi, 13 Eylül 2008 08:37
Her bireyin yetersizliği kendine özgü olmasına karşın, tanılanması, ihtiyaçlarının belirlenmesi, eğitimlerinde daha uygun düzenleme ve planlamaya yol gösterici olması için ortak özellikleri ve eğitim ihtiyaçlarına göre sınıflandırma yapılmaktadır.
    • Zihinsel Öğrenme yetersizliği olan Bireyler
    • İşitme Yetersizliği Olan Bireyler
    • Görme Yetersizliği Olan Bireyler
    • Ortopedik Yetersizliği Olan Bireyler
    • Dil ve Konuşma Güçlüğü Olan Bireyler
    • Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Bireyler
    • Duygusal, Davranışsal ve Sosyal Uyum Güçlüğü Olan Bireyler
    • Otistik Özellikler Gösteren Bireyler
    • Üstün Zeka ve Üstün Yeteneği Olan Bireyler
    • Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Gösteren Bireyler

kendi filmim

8 Nisan 2012 Pazar

GELİŞİM GERİLİĞİ NASIL ANLAŞILIR ?

Çocuğumda gelişim geriliği olduğunu nasıl anlayabilirim?Bebekler gelişim sürecinde çeşitli nedenlerden dolayı gelişim geriliği yaşayabilirler. Bu durum biyolojik nedenlerden kaynaklanabileceği gibi çoğu zaman da çevresel şartların yetersizliğinden kaynaklanabilir.

Biyolojik nedenlerin çocuğu zaman tedavisi yoktur veya en iyi hale getirmek için yoğun bir eğitsel programla şartlar iyileştirilebilinir. Fakat biyolojik bir nedene bağlı olmadan sadece çevresindeki şartların yetersizliğinden dolayı da çocukta gelişim geriliği yaşayabilir. Bu durum da yapılabilecek çok şey vardır tabii ki erken tehşis konulursa. Çünkü bu durum anne babanın, çocuğun bakımıyla sorumlu kişinin çocuğua yeterince uyarıcı, sağlıklı, zengin bir çevre sunmayışından kaynaklanır. Çocuk çeşitli nedenlerden dolayı bilinçsizce ihmal edilmiştir.

Örneğin dışarı sık çıkmadan bir yetişkin eşliğinde 4 duvar arasında büyümek zorunda kalmıştır. Onla ilgilenen, oynayan yoktur. Özellikle çalışan anne babalarda çocuğun akşama kadar bakıcıyla bir etkinlik yapmadan, dışarı çıkmadan yanlız kalması, arkadaşlarıyla yeterince oynaması bunların nedenlerinden biridir. Bebeğin gelişim döneminde sadece yeme içme, uyku ihtiyacı yoktur. Arkadaşlarına, onunla ilgilenen sosyal bir çevreye, oyuna ihtiyacı vardır ve çocuk yaşıtlarıyla, yetişkinlerle oyun oynayarak öğrenir, büyür, gelişir. Eğer çocuk bu olmazsa olmaz şartlardan mahrum büyürse gelişim geriliği kaçınılmazdır.
Çocuklarda gelişim geriliği nasıl olur?
Çocukları kendi yaşıtlarıya birebir kıyaslamak doğru değildir. Her çocuk farklıdır fakat her çocuktan belli ay ve yaş dönemlerinde beklenen beceriler vardır. Eğer çocuk bunlarda geriyse gelişim geriliği söz konusudur. Gelişim geriliği sosyal, duygusal, dil, fiziksel, zihinsel gelişim olmak üzere çeşitli alanlarda olabilir.
Gelişim geriliğinin en büyük habercisi ”
konuşmanın geçikmesi”dir. Çocuk yaştılarına göre daha az kelime kullanıyor veya kendi geliştirdiği bir dilde kendini ifade etmeye çalışıyor olabilir. Konuşma geçikmesi sadece gelişim geriliğinin değil, bazı ciddi patolojik problemlerinde de habercisidir. Diğer problemler de erken tehşis çok önemlidir.
Fiziksel gelişim alanında bebeğin yürüme, koşma ve tutma gibi motor becerilerinde gerilik olabilir. Örneğin çocuk yaşından beklenen legoları yerleştiremiyor olabilir. Kendine güvenerek yürüyemeyebilir.
Gelişim geriliği sadece dil gelişimde, motor gelişiminde olmayabilir. En çok ihmal edilen gelişim geriliği sosyal ve duygusal alandadır. Çocuk arkadaşlarıyla nasıl iletişim kuracağını bilemez. Çocuk ya arkadaşlarına saldırır ya da hiç kendini koruyamaz. Sosyal becerilerdeki eksiklik ancak çocuğun arkadaşlarıyla oynayacak ortam sağlanarak geliştirilebilinir. Zihinsel alanda gerilik kavramların gelişmemesi, edne sonuç ilişkilerinin, problem çözme becerilerinin gelişmemesi olarak özetlenebilir. Bu durumda çocuğun bireysel eğitim desteği alması şartır.
Gelişim geriliği nasıl tehşis edilir?
Çocuğu zamanda gelişim geriliği ya aile tarafından kabul edilmez ya da fark edilmez. Gelişim geriliğini anne babanın anlaması ve kabullenmesi çok zordur. Gelişim sürecinde olan çocuklarının geride kaldıkları becerileri büyüdükçe tek başlarına kazanacaklarını düşünürler. Bu düşünceyle zaman kaybederler ve gelişim geriliği daha ciddi boyutlara ulaşınca ancak bir pedagogtan destek almaya karar verirler.
Eğer bir gelişim geriliğinden şüphe ediyorsanız zaman kaybetmeden bir pedagoga danışmanız gerekir. Çünkü geç kalındığında gelişim geriliğinde yol almak çok zor. Çocuğun gün geçtikçe yaşıtlarıyla arasındaki beceri ve gelişim eksikliği farkı açılıyor.
Ailelerin gelişim giriliğini anlamaları zor olacağı için bebeklerini düzenli olarak pedagog kontrolünden geçirmeleri çok önemlidir. Gelişim geriliği Denver II Tarama Testi ve alanında uzman bir pedagogun klinik değerlendirmesi sonucunda tesbit edilebilinir.
Bebekler ve çocuklar düzenli olarak pedagog kontrolünden geçmelidir!
Her bebeğin 0-3 yaşta en az 6 ayda bir pedagog tarafından gelişim kontrolünün yapılması gerekiyor. 3-6 yaş arasında ise en az sene de bir defa pedagog kontrolünden geçmesi gerekir. Pedagog çocukta sizin fark edemediğiniz gelişim geriliği sinyallerini erken görür ve bu sinyallerin gelişim geriliğine dönmesine engel olur. Gelişim geriliğinden şüphe edildiğinde yoğum bir eğitim programı ve anne baba rehberliği ile aşılmayacak bir sorun değildir. Burada en önemli konu ” erken tehşis”dir. Ne kadar erken bu durum fark edilirse, o kadar çok yapılacak şeyler vardır ve gelişim geriliğinin izi kalmadan çocuk yaşıtlarının beceri ve gelişim seviyesini yakalayabilir.
Gelişim geriliği nasıl tedavi edilebilir?
Gelişim geriliği erken tehsiş edilirse yoğun bir eğitim programıyla tedavi edilebilir. Bu program alanından uzman bir pedagog danışmanlığında geliştirilir ve uygulanır. Programda eğitimci pedagog tarafından geliştirilen programı aldığı süpervizyonlarla uygular. Programın içeriği çocuktaki gelişmelere farklılık gösterecektir. Gelişim gerilinde ailede büyük sorumluluklar taşır. Çocuğun tüm çevresinde düzenlemeler yapılır. Yatak odasından, oyun odası, bahçeye kadar çocuğun tüm yaşam alanları çocuğun gelişimini destekleyecek şekilde düzenlenir. En önemlisi bütünsel bir program geliştirebilmek ve aileyi işin içine katabilmektir.

GÜLEN GÖZLER


izleyinnn...

DÜNYANIN KANATSIZ MELEKLERİ

Zeka Engelinin Düzeyleri

Zeka engeli, genel olarak Hafif, Orta, Ağır ve Derin Zeka Engeli olarak sınıflandırılmaktadır.
Hafif derecede zeka engeline sahip olan çocuklar eğitsel sınıflandırmaya göre “Eğitilebilir Zihinsel Engelli Çocuk” olarak isimlendirilmektedir ve tüm zihinsel engellilerin yaklaşık %85’ini oluşturmaktadır. Hafif zihinsel engelli olarak tanımlanan eğitilebilir zihinsel engelli çocuk zeka gelişimi normalin altında olan ve bu nedenle normal ilkokul programından tam olarak yararlanamayan çocuktur. Bu çocuklar ilkokul düzeyinde kısmen veya tamamen destek alabilirlerse mesleki yeterlik kazanabilirler.
Orta derecede zeka engeli olan çocuklar, eğitsel sınıflandırmaya göre “Öğretilebilir Zihinsel Engelli Çocuk” olarak adlandırılmaktadır. Okul çağında sosyal ve günlük yaşam aktiviteleri konusunda eğitimden yararlanabilirler. Öğrenmeleri yavaştır ve sınırlı öğrenme kapasitelerine sahiptirler.
Ağır derecede zeka engeli olan çocukların okul öncesi dönemde motor becerileri zayıf, sözel iletişimi oldukça zayıftır. Temizlikleri ve kendilerine bakımları konusunda yaşam boyu başkalarının desteğine ihtiyaçları olmaktadır. Ancak bazıları eğitimle basit işleri kontrol altında yapabilmektedirler.
Derin zeka engeline sahip olan çocukların bir çoğunda doğuştan gelen bedensel bozukluklar sıklıkla görülmektedir. Tek sözcükle anlatabildikleri sınırlı ifadeleri vardır. Tuvalet ve yemek yeme konusunda az da olsa eğitim alabilirler. Bu çocuklar için tam bir destek gereklidir.
Zihinsel Engelli Çocukların Özellikleri
Zihinsel engelli çocuklar, normal gelişim gösteren çocuklarla aynı gelişimsel aşamalarda ilerlemelerine rağmen onları daha geriden izlemekte ve tam gelişim gösterememektedirler. Konuşmaları ve gelişimleri daha yavaş olmaktadır. Güç, dayanıklılık, çeviklik, denge, koşu, esneklik ve hız gerektiren beceriler yönünden daha zayıftırlar.
Zihinsel engelli çocukları diğer çocuklardan ayıran en büyük özellik zihinsel davranışlarıdır. Öğrenme süreçleri ve basamakları tüm çocuklar için aynıdır. Ancak zihinsel geriliği olan çocuklar daha yavaş öğrenmektedir. Bellek ve dikkat süreleri yetersizdir. Daha fazla dikkat ve uyarılmaya ihtiyaçları vardır. Soyut kavramları öğrenmeleri çok güç ve uzun zaman almaktadır. Somut kavramları ise sık tekrarlarla öğrenmektedirler. Genelleme yapmakta ve öğrendiklerini transfer etmekte zorluk çekmektedirler.
Zihinsel engelli çocuklar da diğer çocuklar gibi yeme, içme, sevme, sevilme, kabul edilme, başarılı olma gibi biyolojik, sosyal ve psikolojik gereksinimlere sahiptirler. Kendilerine güvenleri az olduğundan başkalarına dayanmayı tercih ederler. Bağımsız hareket etmekte ve arkadaşlık kurmakta güçlük çekmektedirler. Grup etkinlikleri sırasında lider olmaktan çok, başkasına uymayı ve taklit etmeyi tercih etmektedirler. Öfke, sevinç ve nefret duygularını ortaya koyarken bazen aşırıya kaçmaktadırlar.
Zihinsel engelli çocuklar genellikle sporda diğer alanlara göre daha başarılıdırlar. Okula devam eden çocukların akademik konulardan ziyade beden eğitimi derslerinde daha başarılı oldukları bilinmektedir. Sporun benlik saygısı, özgüven ve başarı duygusunun yaşanmasında önemli rolü vardır.

ZİHİNSEL ENGEL NEDİR?

Zihinsel engel bir hastalık değildir ve akıl hastalıklarıyla karıştırılmaması gerekir. Zihinsel engelli kişiler yavaş öğrenir ve öğrenme kapasiteleri sınırlıdır. Günlük yaşamın gerekleriyle baş etmekte, başkalarının davranışlarını doğru yorumlamakta, kendilerinden beklenen sosyal tepkileri göstermekte zorluk çekebilirler.
Zihinsel engel ırk, eğitim, sosyal ve ekonomik koşullara bağlı olmadan her toplumda, her ailede olabilir.
Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu’nun Dünya Sağlık Örgütü’yle birlikte koyduğu kriterlere göre, bir kişinin zihinsel engelli sayılabilmesi için:

-Zihinsel fonksiyonlarının işleyişinde önemli bir sınırlama olması (Amerika Zihinsel Engel Derneği, bunu 70 ya da daha altında bir IQ olarak tanımlamaktadır.);
-İki veya daha fazla uyum sağlama alanında (iletişim, kişisel bakım, ev yaşantısı, sosyal uyum, sağlık ve güvenlik, kendi kendini yönlendirme, fonksiyonel faaliyetler, boş zamanlar ve çalışma) yetersizlik olması;
-Bu engellerin 18 yaşından önce edinilmiş olması gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya nüfusunun %3’ü zihinsel engellidir. Bu oran, yaklaşık 170 milyon kişi anlamına gelmektedir.
Zihinsel Engel Nedenleri
Halk arasında genel olarak akraba evliliği sonucu oluştuğu sanılmakla birlikte, zihinsel engele değişik genetik faktörler ve dış etkenler neden olmaktadır.
%80 dış etkenler
beslenme eksiklikleri,
yetersiz tıbbi bakım,
çevresel etkiler, zehirlenmeler
hamilelikte kullanılan ilaçlar
zor ve uzun doğum,
doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması,
doğum sonrası merkezi sinir sistemini ilgilendiren enfeksiyonlar,
prematüre doğum
%15 oranında genetik faktörler
kromozom anomalileri (En sık rastlanan kromozom anomalisi “DOWN SENDROMU* ” dur.)
% 5 diğer faktörler
* Down Sendromu : Fiziksel özellikleri çok belirgin olan down sendromlu çocuklar birbirlerine benzerlikleriyle bilinir ve Mongol Çocuk olarak da adlandırılırlar.
Down Sendromlu çocuklar zeka engelli ile de karakterizedir.

Zihin Engelli çocukların Eğitim Gereksinimleri

Bütün çocukların eğitiminde olduğu gibi engelli çocukların eğitiminde de, onların ileride başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürmeleri, kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri ve toplumla bütünleşmeleri amaçlanmaktadır. Nitekim alanyazında zihin engelli yetişkinlerin aile üyesi, isçi, öğrenci, boş zaman etkinliklerine katılımcı olma, tüketicilik ve vatandaşlık gibi toplumsal rolleri üstlenebilmeleri için tam bağımsızlık kazanma önemli olduğu vurgulanmaktadır (Bender ve Valletutti, 1982). Bu amaca ulaşılması, bireyin bireysel farklılıkları ile yapabildikleri dikkate alınarak eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi ve gereksinimlerine uygun eğitim ortam sunulmasıyla mümkün olabilmektedir.
Zihin engellilerin eğitim gereksinimleri onların bazı özelliklerine göre farklılaşabilmektedir. Zihin engelliler homojen bir grup olmadığından, çeşitli özelliklerine bağlı olarak kendi içlerinde önemli bireysel farklılıklar göstermektedirler (Eripek, vd, 1996). Bu farklılıklar, onların toplum yaşamına hazırlanmalarında gerekli olan bir çok beceriyi öğrenmede başka yardımına daha fazla gereksinim duymalarına yol açabilmektedir. özellikle, diğer bireylerin kendi başlarına ya da çok az yardımla öğrendikleri bir çok beceriyi zihin engelli çocuklar kendi başlarına öğrenmede ya da az bir yardımla üstesinden gelmede güçlük çekebilmektedirler (Eripek, 1996). Dolayısıyla zihin engelli bireylerin eğitim gereksinimlerinin belirlenebilmesi için, çok yönlü ve disiplinlerarası bir yaklaşım doğrultusunda, AAMR'nin (1992) tanımı ve bu tanımın uyarlanmasındaki varsayımların dikkate alınması önerilmektedir.
Sonuç olarak, birçok zihin engelli birey bağımsız yaşamaya adaydır. Birçoğu kendi bakımını sağlamaya, ev işlerini yapmaya, evlenip aile kurmaya, evdeki eşya ve cihazları kullanmaya, temizliğe, yiyecek hazırlamaya, kısaca kendi yaşamını bağımsız olarak sürdürmeye gereksinim duyacaktır (Brolin, 1991).
Zihin engelli bireyler zamanı geldiğinde ailelerinden ayrılarak kendi evlerini kurmak durumunda kalacaklardır. Evlerinden ayrılan bu bireyler ise; birçok ülkede olduğu gibi, normal ev, apartman, grup evleri, yatılı kurumlar (Glen, 1996) gibi pek çok ortamda yaşayabilecektir. Dahası, yalnız yaşama, destek yaşam evlerinde yaşama, komşu desteğiyle yaşama, başka ailelerin yanında yaşama gibi seçenekleri olabilecektir (Gathercole, 1984; Smith, Patton ve Ittenbach, 1994).
Bu nedenlerle zihin engelli bireylerin değişik ortamlarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için ciddi olarak hazırlanmaları gerekir (Glen, 1996). Dolayısıyla zihin engellilerin eğitiminde en üst amaç, onların bağımsız yaşam becerilerini geliştirmek olmalıdır.

Başarı İçin Gerekli Temel Beceriler



A. Temel Gelişim Becerileri
1. Sinir Sistemi Gelişimi
2. Motor Gelişim
3. Bilişsel Gelişim
B. Yaşamda Gerekli Sayısal Bilgiler
1. Temel Matematik
2. Zamanı Planlama
C. Yaşamda Gerekli Okuma
1. Temel Akademik Beceriler
2. İşlevsel Okuma
D. Iletişim
1. Anlamlı Dil
2. Alıcı Dil
3. Yazma ve Sesleme
4. Becerileri
 II. Uyum İçin Gerekli BecerilerA. Kendini Tanıma
1. Kendinin Farkında Olma
2. Benlik Kavramı
B. Kişilik ve Duygusal Uyum
1. Geri çekilme
2. Kendini Kontrol Etme
3. Model Alma ve Taklit Etme
C. Bireylerarası Sosyal Beceriler
1. Temel Etkileşim Becerileri
2. Gruba Katılma
3. Oyun Etkinlikleri
4. Sosyal Etkinlikler
5. Cinsel Davranışlar
6. Sorumluluk
III.Toplumsal Uyum Becerileri ( Günlük Yaşam Becerileri )
A. özbakım Becerileri
1. Tuvalet
2. Yemek Yeme
3. Giyinme
B. Tüketici Becerileri
1. Para İdaresi
2. Banka İşlemleri
3. Bütçe Yapma
4. Alışveriş Yapma
C. Ev İçi Beceriler
1. Mutfak Becerileri
2. Ev Temizliği
3. Ev Yönetimi, Bakımı ve Onarımı
4. çamaşır Yıkama ve Giysilerin Bakımı
D. Sağlık Bilgisi
1. çesitli Sağlık Sorun Tedavisi
2. Beden ölçülerini Koruma
3. şlaç Kullanma
4. Kişisel Sağlık Cihazlarını Ayarlayabilme
E. Topluma şlişkin Bilgi
1. Bağımsız Seyahat Becerileri
2. Toplumsal Beklentiler
3. Toplumun Farkında Olma ve Yararlanma
4. Telefonu Kullanma
 IV. Meslek öncesi ve Mesleki Beceriler
A. İşe Hazır Olma
1. İşin Farkında Olma
2. İş Görüşmeleri ve İş Formları Doldurma
3. İş Başında Bilgilenme
B. Mesleki Davranışlar
1. Mesleki Performans ve üretim
2. çalışma Alışkanlık veTutumları
3. İş şlişkileri
4. Belirli Bir Mesleğe şlişkin Beceriler
5. Meslek Becerilerini öğrenme ve Değisik Durumlarda Kullanma
C. İşe Uygun Sosyal Davranışlar Sergileme
Başarı için gerekli temel beceriler, temel gelişim becerileri, günlük yaşamda gerekli sayısal bilgiler, günlük yaşamda gerekli okuma ve iletişim gibi alt beceri alanlarından oluşmaktadır. Uyum için gerekli beceriler, kendini tanıma, kişilik ve duygusal uyum ve bireylerarası sosyal beceriler alt beceri alanlarından oluşmaktadır. Toplumsal uyum becerileri ya da günlük yaşam becerileri, özbakım becerileri, tüketici becerileri, ev içi becerileri, sağlık bakımı ve toplumsal bilgi beceri alanlarından oluşmaktadır. Meslek öncesi ve mesleki beceriler ise, ise hazır olma, mesleki davranışlar ve mesleğe uygun sosyal davranışlar sergileme gibi beceri alanlarından oluşmaktadır. Bağımsız yaşam becerilerinin bu denli ayrıntılı olarak ele alınması ve sınıflandırılması zihin engelli bireylerin bağımsız yaşamaya hazırlanmalarına verilen önemi göstermektedir. Nitekim AAMR'nin yeni tanım ve sınıflandırma sisteminde açıklanan ve ayrıştırılan uyumsal beceri alanları başarılı bir toplumsal yaşama geçişte esas olarak görülmektedir

Bağımsız Yaşam Becerileri



Bağımsız yaşam becerileri, bireyin doğumundan başlayarak yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan beslenme, barınma ve sevgi gibi birincil gereksinimleri dışındaki tüm gereksinimlerini karşılamaya dönük geniş kapsamlı bir kavramdır. özünde çok büyük farklılıklar olmamakla birlikte değişik kaynaklarda bağımsız yaşam becerilerine ilişkin yapılan değişik sınıflandırmalara rastlanılmaktadır (Snell, 1983; AAMR, 1992; Eripek, 1996). Alan yazında sıklıkla sözü edilen gelişim alanları, (uyumsal davranışlar, toplumsal beceriler ve mesleki beceriler) bağımsız yaşam becerileri şemsiyesi altında toplanabilmektedir. Yapılan sınıflandırmaların en kapsamlı olanlarından biri ç 1'de verilmiştir.
Bu sınıflandırmada görüldüğü gibi, bağımsız yaşam becerileri genel olarak, başarı için gerekli temel beceriler, uyum için gerekli beceriler, topluma uyum becerileri (günlük yaşam becerileri), mesleğe hazırlık ve mesleki beceriler olarak dört beceri alanına ayrılabilmektedir.